marketplace


son dönemlerde bir çok marketplace (pazaryeri) iş modeliyle çalışan ya da çalışmaya başlayacak online girişim duyuyorum.

marketplace iş modeli nedir diye sorarsanız en kaba haliyle alıcılarla satıcıları buluşturan e-ticaret platformları diye özetleyebilirim.

dünya üzerinde tek bir eve sahip olmayan airbnb.com, tek bir tasarımcısı olmayan etsy ya da tek bir taksisi olmayan bitaksi gibi girişimlerin önlenemez yükselişleri öylesine etkileyici ki basit (!) bir aracı olma fikri inanılmaz cazip geliyor.

düşünsenize stok yok, getir-götür derdi yok, mal alımı yok, yok da yok. ama alıcılar ve satıcılar, üyelik bedelleri, komisyon bedelleri havada uçuşuyor. para para ve para dostlar!

AMA

evet burada kocaman bir AMA lazım.

çünkü işler hiçbir zaman göründüğü kadar basit değildir ve marketplace iş modeliyle bir girişime başlamayı planlıyorsanız emin olun birilerinin sizin için daha varlığından bile haberdar olmadığınız planları var.

varsayalım ki halihazırda satıcıları olan ve online dünyada onları alıcılarına ulaştırabileceğinize inandığınız bir pazar buldunuz ya da mevcuttaki pazaryerlerine bir alternatif yaratacaksınız. peki neden siz? insanlar neden sizi tercih etsin? bunlar klişe sorular gibi görünüyor, değil mi?

ama değil (sizi temin ederim) ve özellikle halihazırda rakipleri olan bir pazara girmeyi planlıyorsanız bu soruyu ciddiye alın, sadece “biz daha iyiyiz işte” demek karşı tarafın beyninde bir boşluk yaratıyor.

daha bitmedi…

sunduğunuz kullanıcı deneyimi nasıl? mesela çoğu insan ebay‘de mağaza açmayı tamamladığında kendini görkemli evrendeki minik bir taş parçası kadar önemsiz hisseder. çünkü kullanıcı deneyimi o kadar berbattır ki gerçekten mağaza açıp açmadığınıza emin olamazsınız ta ki insanlar alışveriş etmeye başlayana kadar…

fakat orası ebay. milyonlarca alıcı&satıcı bir arada yaşıyor. bu nedenle inadına mağaza açmak için çırpınabiliyorsun ama pazara sıfırdan giriyor olsa ebay çuvallardı.

hindistan’daki über sürücüsünün tecavüz olayını duydunuz mu bilmiyorum. sanıyorum über yola çıktığında başına böyle bir olay geleceğini düşünmemiştir, biraz ekstrem biraz pesimist bir örnek olduğunu kabul ediyorum ama böyle bir olay oldu. ama über’in arabası bile yok, bir platform “alt tarafı”. fakat ticaret söz konusuysa alt ya da üst taraf kalmıyor. ortada bir platform olması alıcı & satıcı arasında güven ilişkisi oluşması açısından kritik. yoksa seri ilan listesinden ne farkınız kalır?

birkaç can alıcı nokta daha; faturalaşmalar, ödemeler nasıl gerçekleşecek? ödeme çözümünüz ne olacak? bunları düşündüğünüzden çok çok daha fazla önemseyin, çünkü ödemeler yerine ulaşmadığında sinirli satıcılar ve üzgün alıcılarla dolu bir pazar yeriniz olacak. ve yine yeniden sizi temin ederim ki üzgün & sinirli insanlarla uğraşmak istemezsiniz.

her güzel şey gibi elbette bu yazının da bir sonu var.

yukarıda saydıklarıma ek olarak mutlaka aklıma ilk anda gelmeyen birkaç konu daha vardır. fakat size tavsiyem kervanı yolda düzün. insanları dinleyin, sisteminizi geliştirin&iyileştirin. her şeye hazırlıklı olamazsınız ama köşeleri sağlam tutun.

bunlar hep söylenen ama lafta kalan şeyler. lafta kalmasın.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir