sizi temin ederim ki her şey terry pratchett ile başladı.

ben senelerdir kendi halimde yazı yazıyordum oysaki. bayağı da yazıyordum, şiirler, hikayeler, kenarlara karalanan satırlar. sonra iş hayatına dair yazılar da eklendi onlara.

bana sorarsanız ben öylece yazmaya devam ederdim. bir sorunum yoktu (aslında vardı ve bunu bir kaç sene sonra fark edecektim).

tam olarak nerede gördüm ilk kitabı bilmiyorum. eğer bende yaratacağı etkiyi öngörebilseydim (ki kahin olmak böyle durumlarda işe yarayabilir diye düşünüyorum) o günü KOCA HARFLERLE bir yere not alırdım, en azından kitabın kapağına yazardım. bir de biraz utanmakla beraber hangi kitabı aldığımı da net olarak hatırlamadığımı söylemeliyim. ilk kitaplardan biriydi ama yüzüklerin efendisini bile sıralama olarak 2-1-3 şeklinde okumuş biri olarak – bilirsiniz işte – bazı konularda iyi olmadığımı kabul etmeliyim.

ve o ilk kitabı okudum. bir kitap hayatınızı değiştirebilir mi derler. bu noktada karşımda duran yüzlerce kitaba bakıyorum ve biraz düşünüyorum (sessizlik sessizlik). kesinlikle hayır.

ama o ilk kitabı bitirdiğimde içimde o güne kadar varlığından bile haberdar olmayan bir duyguyu keşfettim. o duygu, orada yeni doğmuş bir çocuk gibi omzumdan çekiştiriyor ve bana şöyle diyordu “beni besle” (gerçek hayatta bebeğinizin bunu yapabilmesi 15 ayı buluyor).

bu, varlığından o ana kadar haberdar olmadığım duyguyu beslemenin eğlenceli göründüğü kadar bana biraz (!) pahalıya patladığını da kabul etmeliyim. o zamanlar kindle’ım da yoktu ve çaresizce kitapçı kitapçı dolanıp (gerçekte online dükkanları dolaşıyordum) terry pratchett kitabı arıyordum. şimdi bayağı varlar. canım sıkkın olduğunda onları okumasam da karşılarına geçip sessizce teşekkür ediyorum. bana nasıl yazmak istediğimi gösterdiler. belki de gerçekten hayatımı değiştirmişlerdir…

terry_pratchett


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir