aslında başlığın uzun hali şu; “yodanızı nasıl bulursunuz ve yodanızı bulduktan sonra yapmanız gerekenler nelerdir?” *

son 2 senedir farklı girişimcilere mentorluk yapıyorum (halihazırda itü çekirdek  ve lonca girişimcilik merkezinde mentorum). haftada en az 2-3 saatimi bu konuya ayırmaya çalışıyorum.

türkiye’de, kültürümüz sağolsun, bilgi ve deneyim paylaşma konusu oldukça sıkıntılı. çoğu insan sahip olduğunu sandığı eşsiz bilgileri paylaşmaktan özenle uzak duruyor.

bu nedenle mentorlardan gelen her türlü desteğin girişimciler açısından kritik önem taşıdığına inanıyorum. fakat bu kaynağı anlayabilmek ve verimli kullanabilmek lazım ki bir işe yarasın.

yazı çok uzun; bu nedenle sonrasını okumak istemeyenler için özet geçeyim; mentordan maksimum verimi sağlamak için beklentilerinizi doğru şekillendirmeniz ve çözümü için üzerinde uğraştığınız sorunları çok iyi analiz etmiş olmanız gerekiyor.

şimdi hazırsanız detaylara girelim.

giphy

ilk soru; mentorluk almanızın gerçekten bir faydası olacak mı?

bir girişimin mentora ihtiyacı olup olmadığını belirleyecek olan girişimcinin kendisi. mentorluk almış olmak için mentorluk alınmamalı.

mentorluk almanın faydası olup olmadığını anlayabilmeniz için sorun yaşadığınız / yaşayacağını düşündüğünüz alanları iyi analiz etmeniz gerekiyor.

  • yaşadığınız sorunlardan bazılarını doğru bir e-posta göndererek ya da danışmanlık hizmeti alarak halledebilirsiniz; bu inatla görmezden gelinen bir seçenek.
  • sizi motive edecek, işinize hırsla sarılmanızı sağlayacak birini arıyorsanız, aradığınız mentor değil koçtur.
  • mentorlarla network amaçlı görüşmek yerine etkinliklere katılmak, sunumlar yapmak size, isminizi duyurma yönünde daha çok fırsat yaratır.
  • iş ortaklığı yapmak için fırsat kovalıyorsanız mentorluk görüşmelerinden uzak durmalısınız (bir mentorluk görüşmesi karşılıklı bir iş fırsatı yaratabilir ama asıl amaç bu olmamalı).
  • belki de mentorluk almaya ihtiyacınız bile yoktur. bu da olasılıklar dahilinde.

ama mentor bulmaya karar verdiyseniz, şunu unutmayın; mentor size yol gösteren, deneyimlerini paylaşan kişi olmalı. bunun dışına çıkmaya çalışmak hem sizi hem de karşınızdakini zorlar.

kritik dönüm noktası; mentor seçmek

mentorluk desteği alacağınız insanın geçmişini, deneyimlerini iyi incelemeniz gerekiyor.

girişiminizin yaşadığı sorunlar konusunda size yol gösterecek mentorun bu sorunu anlayacak ve bu sorun bağlamında farklı bakış açıları sunabilecek biri olması gerekiyor. kısaca, güçlü bir ortak bağınız olmalı.  aksi takdirde hoş bir sohbetten öteye geçebilmeniz mümkün değil.

bu arada hemen bir açıklama; “sorun” kelimesini her türlü soru & düşünce önerisi için kullanıyorum.

giphy

varsayalım yeni bir kozmetik ürün çıkartıyorsunuz. ve yine varsayalım ki pazara nereden nasıl gireceğinizi çözemiyorsunuz. bu durumda sorununuzu çözebilecek kişinin yeni ürün çıkartma deneyimi olmuş, bu alanda çalışmış biri olması önemli. elbette bu kişi kozmetik endüstrisinden olursa da ne güzel ama kozmetik endüstrisinden alakasız bir insan bulup ortak noktayı kozmetik özelinde almak hatalı.

kuluçka merkezi, hızlandırıcı vb. bir yerle çalışıyorsanız, onların sağladıkları bir mentor havuzu mutlaka vardır. buralarda gönüllü olarak yer alan çok sayıda mentor bulunuyor. eğer görüşmeyi planladığınız kişinin doğru mentor olup olmadığı konusunda kafanızda soru işaretleri varsa görüşmeden önce ilgili kişiye ulaşıp sorularınızı dile getirmeyi ve bu konuda yardımcı olup olamayacağını da sorabilirsiniz.

soru sormaktan korkmayın. bu sadece mentorluk için de geçerli değil. kendi işini kurma cesareti bulmuş insanların, soru sorma ve yanıtlara ulaşma konusunda da aynı cesareti veya isteği göstermelerini beklerim.

açıkçası bugüne kadar pek böyle bir durum yaşamadım, çok çok az insan toplantı öncesinde görüşmeye neden geldiğini anlatma zahmetine katlandı. neyin ne olduğu hep toplantı sırasında ortaya çıktı.

yardımcı olamayacağımı düşündüğüm girişimleri mümkün olduğunca yardımcı olabileceğine inandığım insanlara yönlendirmeye çalıştım. ama bunların bir kısmı e-posta üzerinden de çözülebilirdi. sadece girişimcilerin değil hepimizin en değerli kaynağı zaman; bunu verimli kullanmayı öğrenmemiz gerekiyor.

kullanabileceğiniz bir mentor havuzu da yoksa linkedin ya da farklı sosyal medya kanalları üzerinden araştırma yaparak da doğru insanlara ulaşabilirsiniz.

pek çok girişimci e-postalarına yanıt alamadığından yakınıyor. bu sorunun üstesinden gelmenin yolu daha çok insana ulaşmaya çalışmak. bir ayda sadece üç kişiye mesaj gönderip sonrasında yanıt alamamaktan yakınmak doğru değil (ki yaşanmış örnektir).

mentorunuzu buldunuz, toplantıyı ayarladınız, peki ya sonrası?

  • görüşmeye kendinizi ve ne iş yaptığınızı anlatarak başlayın. 

bunu listenin başına koymam komik gelebilir ama çoğu girişimci, yaptıklarını anlatmak yerine doğrudan sorunu anlatıyor. örneğin “merhaba, biz ödeme sistemleri konusunda problem yaşıyoruz, nasıl sanal pos alabiliriz?” sorusu gerçek bir soru olduğu kadar üzücü de bir soru.

  • sorununuzu net bir şekilde açıklayın ve mümkünse denediğiniz / denemeyi düşündüğünüz çözüm yollarına da değinin. 

karşınızdaki insan, anlattığınız kadarını biliyor. bu nedenle sorununuzu, bu soruna yol açan durumları, varsa daha önce denediklerinizi açık bir şekilde paylaşın.

mentor olarak 15-20 dakika boyunca alternatifler sıraladıktan sonra karşımdaki insanın “biz bunların hepsini biliyoruz” ya da “aslında şöyle bir şey de vardı” demesi bana gerçekten hayatı sorgulatıyor.

ek bir not; bilmek ve denemek aynı şey değil. biliyor olabilirsiniz ama denemeden sonuca varamazsınız.

giphy.gif

  • mentor, sizin başarıya kısayoldan ulaşmanızı sağlayacak bir süper kahraman değil.

insanlarımızın kısayollar konusundaki iştahı beni üzüyor. beklentiniz tek bir görüşmede sizi paraya ve başarıya götüren ipuçlarını almak olmamalı.

  • mentor sizin dert ortağınız hiç değil. 

bazı görüşmeler toplantı havasından çıkıp sürekli dert yanılan bir havaya bürünüyor. dert yanmakla da kastım şu; sorunlara analitik bakış açısından uzak, duygusal yaklaşmak, mikro sorunlarla gündemi boğmak, her öneriye başka bir sorun ile gelmek şeklinde özetlenebilir (pek özet olmadı ya neyse).

gerçekten bazı insanların mentorluk görüşmelerini iç dökme seansları olarak algıladığını düşünüyorum. o an o toplantıda sorunları yük kamyonundan kum döker gibi boşaltıp her öneriye başka bir sorunla geliyorsanız yaklaşımınızı gözden geçirmeniz gerekiyor. sırtınızı sıvazlayıp “haklısın kardeşim, hayat zor, ne yaparsın.” deyip arka fonda türkü eşliğinde ağlamayalım, değil mi?

  • mentoru ikna etmeniz gerektiğini kim söyledi?

mentor, sorununuzla ilgili size yol gösteren, deneyimlerini paylaşan kişidir. sizinle birebir aynı görüşleri paylaşmak zorunda değil.

örneğin kişisel deneyimlerim nedeniyle kampüs aktivitelerine çok kuşkucu yaklaşırım (ki bunu da açıkça dile getiririm).

bu gibi aktivitelere yönelen girişimcilerin önemli bir kısmı bir noktada beni ikna etmeye ya da benimle iddialaşmaya başlıyor.

benim rolüm yol göstermek, olası problemlerle ilgili uyarmak ve deneyimlerimi paylaşmak. ikna edilmesi gereken ben değilim; yatırımcıları ve potansiyel müşterilerinizi ikna etmelisiniz.

  • mentorunuzu sorgulayın. 

yukarıdaki başlıkla çeliştiğimi düşünebilirsiniz, çelişmiyorum. sadece kendi ismini duyurmaya çalışan, yatırım yapabileceği girişim arayan da çok sayıda insan var. bunların yaklaşımları size yarardan çok zarar sağlayabilir. aksi en başından belirtilmediyse mentorluk görüşmeleri gönüllülük esasına dayanmalı.

  • ve son olarak, gerçekten sorunlarınızı iyi analiz edin.

çoğu insan satış – pazarlama konularında sorun yaşadığını düşünüyor ama kullanıcı deneyimi, hukuk, muhasebe gibi konularda açık şekilde sorunları olan fakat bunların üzerinde durmayan çok sayıda girişimci tanıdım. örneğin kişisel bilgi işlemeyi gerektiren bir girişiminiz varsa bu alandaki yasal düzenlemelere hakim olmanız, satış-pazarlamadan daha kritik. veya e-ticaret işine girecekseniz ve cayma hakkı diye bir şeyin varlığından haberdar değilseniz geçmiş olsun.

what-is-your-problem

  • bir de rica; “toplantı notu tutun”.

bir önceki görüşmede ne konuşulduğunu girişimciden daha iyi hatırlıyorsam bunu gerçekten bir sorun olarak görüyorum. üstelik çok çok az insanın hafızası toplantı notu tutmasını gerektirmeyecek kadar parlak ve pürüzsüz. toplantı notları sizi gereksiz döngülere girmekten, aynı konular üzerine tekrar tekrar konuşmaktan kurtarır. yukarıda da bir yerlerde yazdığım gibi zaman önemli…

kaldı ki girişiminize yol göstereceğini düşündüğünüz görüşmeler yapıyorsanız ve bunların içinde not tutmaya değer tek bir şey bile bulamıyorsanız demek ki ortada ya sizden ya da mentordan kaynaklanan bir yanlış var.


kişisel notlar:

bir de mentora geribildirim vermemek, mentorun fikirlerini başkalarına kendi fikri olarak satmak, kaba davranmak gibi şeyler de oluyor, olmuyor değil ama bunları mentorluk dünyasına özel olarak görmediğim için sorun etmiyorum. bunlar iş hayatımızın sıradan, minik (!) sıkıntıları diyelim.

“sadece girişimcilere yönelik yazmışsın, peki ya mentorlar ne olacak?” diye soranlarınız olursa bir sonraki yazım da mentorlara yönelik olacak; iğneyi kendimize batırmayı unutmayalım.


“girişimci olmayan girişimcilere mentor olmasın” diyenler var. kalbim kırılıyor. yapmayın, elbette umrumda değil. 

13 yıldır ödeme sistemleri, pazarlama ve e-ticaret alanında çalışıyorum, eğitim veriyorum, sayısız farklı iş fikrini hayata geçirdim ya da geçirilmesine yardımcı oldum. gerçekten girişimci olmayan birinin girişimcilere mentorluk yapmasını doğru bulmuyorsanız yanlış yerdesiniz. 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir